Thursday, June 08, 2006

RH(-) Olanlar Gerçekte RH(-) Mi ?

Uuuuu !
Ürküten bir soru .
Geçenlerde bir makale okudum . Daha doğrusu Mine'nin semineri için bir makaleyi çevirdim .
Bana ilginç geldiği için sizlerle de paylaşmak istiyorum . Tabii , konuyu özet bir şekilde anlatıcam .
İnsan kanında çok sayıda ve çeşitte kan hücreleri vardır . Örneğin , fotodaki kırmızı renkli hücreler kırmızı kan hücreleri , mor olanlar trombositler , yeşil olan bir T-Lenfosit , onun hemen üstündeki turuncu renkli olan da bir monosittir .
Kırmızı kan hücreleri , içerdiği Hemoglobin'den ötürü kana rengini veren hücrelerdir . O2'yi akciğerden alıp dokulara götüren , dokulardaki CO2'yi alıp tekrar akciğere getiren hücrelerdir . Buraya kadar olan kısım hepimizin bildiği şeyler .
Ancak , çok da bilinmeyen kan grupları , aslında klinik açıdan işin önemli olan kısmıdır . Kırmızı kan hücreleri üzerinde bazı antijenler vardır . Bunlar da oldukça çeşitli ve de çok sayıdadır .
Bunlardan biri de RH D Antijenidir . Bir insanın kırmızı kan hücreleri D antijeni taşıyorsa , o insanın kanı RH(+) 'dir . Yok eğer taşımıyorsa RH(-) 'dir .
Gelelim esas konumuza : Acaba RH(-) bir kan gerçekte RH(-) mi ?
Aslında RH(-) olan insanların kırmızı kan hücrelerinde de D Antijeni var olabilir . Ancak , bu antijenlerin sayıları düşük olduğu için kanları RH(-) olarak algılanır . Bunlara tıp literatüründe "Zayıf D" denir . Eğer D antijen sayısı çok azsa , o zaman da "Çok Zayıf D " denir.
Elbette , D antijen sayısı öyle her yerde belirlenemez . Çok az sayıdaki merkezde belirlenebilir .
Ancak , kabaca RH(-) olan bir kanın "Zayıf D" olup olmadığına bakılabilir . Bazı ülkelerde buna bakılması zorunludur , bazılarında ise zorunlu değildir . Örnek , Türkiye'de zorunlu değil ; ilginç olan ABD'de de zorunlu değil .
Peki , bu konu niye tartışmalı bir konu ? Niye her yerde , RH(-) olan bir kan "Zayıf D " açısından rutin olarak bakılmaz ; veya bakanlar niye buna bakar ?
"Zayıf D" olan bir kan başkasına verildiğinde , yani RH(-) olan başka birine verildiğinde , çok nadiren immün reaksiyon oluşturur ; yani Anti-D oluşumu çok nadir olur . Okuduğum makalede bu şekilde olan sadece birkaç vaka belirtiliyordu .Yani milyonlarca insandan sadece birkaç tane . Hatta bazı ülkelerde hiç vaka tespit edilmemişti .
Şimdi , bir örnek verelim . 20 yaşında genç bir kız , RH(-) . Bir sebepten ötürü hastanede kendisine RH(-) kan veriliyor . Buraya kadar herşey normal .
Ancak , bu genç kızda nadir olan birşeyin olduğunu düşünelim . Kendisine verilen RH(-) kan , aslında "Zayıf D" olsun . Zaten binlerce temiz RH(-) kan içinde "Zayıf D" yi bulması başlı başına takdire değer , bi de buna karşı çok nadir görülen birşey yapsın , yani vücudunda Anti-D oluştursun . Buraya kadar yine herşey normal , hiçbir sorun yok . Sonra bu genç kızımız evlenmeye karar versin ve kendine RH(+) bir koca bulsun ve evlensin . Derken kısa bir süre sonra hamile kalsın . Karnındaki bebeği de RH(+) olsun . İşte , şimdi gerçek bir sorun ...!
Annenin kanında Anti-D antikorları var , bebeğin kanı ise D(+) . Yani anne kanı ile bebeğin kanı birbirine düşman . Annenin antikorları plasenta ile bebeğe geçer ve bebeğin kırmızı kan hücrelerini öldürür . Sonuç , bebek ölür ...
Demek ki , "Zayıf D " nadiren görülse bile ve de "Zayıf D" nadiren immün reaksiyona yol açsa bile , özellikle doğurganlık çağındaki RH(-) bayanlara , RH(-) kan vermeden önce , mutlaka o kanın "Zayıf D " açısından incelenmesi gerekir .

7 comments:

FB said...

Sevgili Timur, ellerine saglik cok aciklayici olmus yazin.
Tesekkurler.
Figen

Mine said...

Gercekten cok guzel ozetlemissin.Yeni bir makaleye ne dersin?

Timur said...

Beğendiğinize sevindim .
Yeni makalelere her zaman açığım , duyrulur :))

Anonymous said...

cok tskler... ben oylesine gezinirken blogunuzu gordum hatta bir iki comments e baktım dr. lar arası diyip cıkıcakken bu yazınızı okudum hic bilmedigimiz bir sey iste ii dr sunuz ve ii ki bizimle paylasıyorsunuz... tekrar tskler...

Timur said...

Ben teşekkür ederim .
Eski yazılarımın okunuyor olması çok güzel bir duygu .

Anonymous said...

Sevgili Timur,
Öncelikle verdiğin bilgiler için teşekkürler. Yazın anladığım kadarıyla eski bir yazı. Okuyacağını umarak cevap yazıyorum. Verdiğin bilgiler çok doğru. Fakat şöyle bir durum var. artık ülkemizde hemen hemen tüm ünitelerde zayıf D ye bakılıyor. Özellikle Donör kanlarının Zayıf D si mutlaka tespit ediliyor. Bu jel santrifügasyon yöntemiyle net olarak ortaya cıkarken, fayans yönteminde de kullanılan antiserumların zayıf Dyi tespit edebilme özelliğiyle ortaya çıkarılabiliyor. fayans yönteminde sadece normal D ile zayıf D'nin ayrımı yapılamıyor.

Timur said...

Geçen gün kan bankasında çalışan bir doktor arkadaşımı ziyaret ettiğimde , bana jel santrifügasyon yönteminde kullandıkları kartları gösterdi .
Gerçekten çok pratik ve güvenilir .
Yorumunuz için teşekkür ediyorum ...