Burda neler yaptığımı anlatmaya sayfalar yetmez . Asıl yapmak istediğim gittiğim bazı özel mekanları sizinle paylaşmak .
İlk olarak Balıkçı Sabahattin'le başlamak istiyorum . Sultanahmet'i herkes bilir de , nedense Ahırkapı'yı çok az insan bilir . Halbuki , Ahırkapı Sultanahmet'in hemen alt tarafıdır . Sultanahmet'in minarelerinin gölgesi Ahırkapı sokaklarına düşer desem herhalde çok abartmam . "Four Seasons Hotel" gibi dünyanın en iyi otellerinden birinin bulunduğu bu semtte , bir de İstanbul'un en iyi balıkçılarından biri varmış da haberim yokmuş .
Balıkçı Sabahattin ...!

Gerçekten çok güzel bir mekan . Aslında mekanı farklı kılan daha çok konumu ; tarihle iç içesiniz .
Balık ve mezeler çok güzeldi , ancak özellikle "Midyeli Pilavı" yemenizi tavsiye ederim . Tabii , beni bu mekanla tanıştıran sevgili Ebru'ya ve eşi Ahmet'e teşekkür ediyorum .
Gelelim başka bir mekana , Beşinci Kat ...!
Nerden başlasam , nasıl anlatsam :)) Olmaz böyle bir manzara . Hani İstanbul'u ilk defa gören biri olsam neyse , en az yüz defa gelmişimdir . Öyle bir manzara düşünün ki , sağınızda "Kız Kulesi" solunuzda "Boğaziçi Köprüsü" ve karşınızda "Çamlıca" .

Eveet , yersiniz içersiniz , ya sonra ?
Müzik ve dans ...!
Beyoğlu , gittikçe güzelleşiyor . Bu sefer bunu daha iyi farkettim . Barlar , kafeler , meyhaneler , gece kulüpleri ile gerçekten İstanbul'un eğlence merkezi çoktan olmuş . Üstelik kaliteli mekanlar da oldukça çok .
Aslında gittiğim üç yer var . Ancak bunlardan "Biancha" çok da benim tarzım değil . Bu yüzden onu es geçicem .
"Aura Pera" yla başlamak istiyorum . "Nevizade Sokağı" ile "Balo Sokağı"nın kesiştiği yerde "Aura Pera". Nevizade Sokağı'nı anlatmaya gerek var mı bilmiyorum . İstanbul'da , Beyoğlu'nda meyhaneye gitmek isteyenlerin fazlaca uğrak yeridir . Aura Pera , tam da bu sokağa bir binanın terasından bakar . Tabii , yandaki Biancha'nın müsaade ettiği kadarıyla . Aura Pera sadece bir teras değil , aslında o binanın tümü . Bütün katlar gayet şık tasarlanmış , ancak yazın herkes terasta doğal olarak .

Mekan kadar ortamın atmosferi de çok iyiydi . Bizim grupta en çok ben eğlendim , çünkü uzun zamandır bu tarz bir yere gitmemiştim .
Siz bakmayın fotodaki yalnızlığa , ortam gece 12'ye doğru doluyor . Hele bir de bizim gibi cuma akşamı giderseniz , tam anlamıyla mekan full olur .
Aynı gece , tam da Aura Pera'da havaya girmişken , bir de "Line"ı görmek istedik . Yani , biraz da demlenmek oldu bizimkisi .
Kısa bir yürüyüşten sonra Line'nın kapısında bulduk kendimizi . Mekan , tıklım tıklım , adeta zor yürüyoruz . Adını bilmediğim bir DJ'le oyalandık biraz , ancak ilerleyen dakikalarda gecenin sürprizi çıkageldi .

Yaş ortalaması sanırım 25 falan olan bir grup . 80'lerden çaldılar hep , biraz da günümüzden . Ancak , çok iyiydiler . Tepindim durdum . "Yüksek Sadakat" ünlü olmadan önce Line'da çalarmış . Anlayın yani . Boş bir yer değil . Tabii , zaman zaman popüler isimler de Line'da çıkıyor . Örnek , "Sarp" her çarşamba orda .
Ertesi gün Ankara'ya arabamla gidecek olmasam , beni kimse ordan sabahın 2'sinde alamazdı . Gün ağırana kadar kalırdım , harbiden .
Dedim ya , "Harika İstanbul" !
Doymadım , doyamadım ...!
2 comments:
Ne guzel yerler boyle...Sayende daha yakindan tanidik.Bakarsin Figen'le oralari bizde kesfederiz.
Timur yazdiklarini okudum da artik Istanbul'un benim biraktigimdan farklilastigini anladim. saydigin yerleri gormek lazim, Municigimin dedigi gibi kesfetmek lazim, lazim da zaman yok...
Istanbul her daim guzel.
Post a Comment