Wednesday, June 20, 2007

Dün Akşam


Mine’yle beraber dün akşam Çankaya’da bir eve konuk olduk . Size çok sıradan gelebilecek bu ziyaret bizim için hiç de öyle olmadı .
Kırklı yaşlarına kadar aradığı hayat arkadaşını bir türlü bulamayan bayan doktor arkadaşımızla , daha önceden bir evlilik yaşayan ve o evlilikten Down sendromlu bir çocuğu olan kariyer sahibi bir bürokratın şirin evleriydi konuk olduğumuz ev ...
Yeni evli çift , bizi kapıda karşıladığında en az bizler kadar heyecanlıydı . Elimizde meyvalı pasta ve birkaç küçük hediyeyle girdik içeriye .
Salona geçerken bize eşlik eden bir yığın eşya vardı . Bir tarafta cd’lerle dolu bir köşe ve müzik seti , diğer tarafta pencere önünde yer bulamayan ve koltukların arkasına sığınan çiçek dolu saksılar , yemek masasının yanıbaşında içkilerle dolu bir dolap , duvarı süsleyen çiniler , resimler ve düğün fotoğrafları ...
Salondaki koltuğa oturduğumda gözüme çarpan fotoğrafa uzandı ellerim . Benim de olduğum düğünden benim olmadığım bir fotoğraftı ellerimin arasındaki . Uzun uzun baktım fotoğrafa . Hiç evlenemeyecekmiş gibi düşündüğümüz gelinimize baktım . Gözlerindeki ışıltıyı kalbimde hissettim .
Mutluluğun resmi var mıdır bilmiyorum , ama mutluluğun fotoğrafını gördüm ben ... Mutlu olmanın ve hayata sarılmanın da yaşı olmadığını düşündüm .
Yemek masasında , “ Hayatım çayı verir misin ?” cümlesindeki Hayatım'a takıldım epeyce . Havadaki , kokusunu aldığım sevgi sözcükleri çayıma şeker oldu .
Kısır ve meyva salatasıyla süslü soframız ise doktorumuzun sağlıklı diyete olan düşkünlüğünü bize hatırlattı .
İlerleyen saatlerde , Fransa’da hukuk eğitimi alan damadımızla Mösyö Sarkozy’i konuştuk . AB’deki Türkiye karşıtı yaklaşımların aslında faydalı olduğuna ve bu düşüncelerin Türk toplumunda Avrupalı olma fikrinin sindirilmesine yardımcı olduğuna karar verdik . Yaklaşan seçimlerde neler olacağının tahminlerini yaptık . Gelinimize fal baktırdık ve ne hikmetse benim falda yine bol kısmet vardı tabii :)
Sofradan kalkıp gecenin serinliğine aldırmadan balkona geçtik . Mutlu bir çift olmanın sırlarını konuştuk hep beraber . Gelinimiz evlendikten sonra eşini daha iyi tanıdığını söylediğinde , damadımız da kendisini eşi sayesinde daha iyi tanıdığını ekledi . Sohbetin içinde güzel olan herşey vardı ; hoşgörü , sabır , sevecenlik , karşındakini tanıma çabası , öğrenme sürecinin sürekliliği , aileye saygı ve tabii ki sevgi ...
Kısacası dün gece evime , uzun zamandır belki de hiç olmadığım kadar mutlu döndüm ve içimdeki ikinci hayata olan inancımı tazeledim .
Dünya’daki ikinci hayat ....!

7 comments:

Noni said...

Zaten önemli olan hayatı doğru kişiyle birleştirmek değil midir? Ben tüm arkadaşlarıma (özellikle evlenmeye takılıp kalmış olanlara) bunu tavsiye ediyorum genç yaşta mutsuz bir evlilik yapmaktansa ilerlemiş bir yaşta mutlu bir evlilik yapmak özellikle kişinin ruh sağlığı açısından çok çok önemli, tecrübe konuşuyor ne yazık ki ;)
Bu arada ikinci hayata benim de inancım sonsuz :)

Margot said...

Sevgili Timur,
Son bir kaç yazıdır yapılan yorumlara cevap veremiyorum. Neden bilmiyorum, belki de yazıya kendimi ve on tüm enerjimi verdiğimden geri dönüp herhangi bir şey söylemem zorlaşıyor. Ben de bugün vaktim müsaitken iade-i ziyarete çıkayım dedim.

İnsanın hayatında dostları ne kadar önemli değil mi? Daha doğrusu olumlu ve yapıcı dostuklar, hayata bir şekilde tutunuyorsam kesin onlardan öğrendiklerimin payı vardır. Mutluluk da çok süprizli bir şey, hangi kapının ardında olduğunu hayatta tahmin edemiyorsun bazen.

Sana da hayatta güzel süprizler dilerim, sevgilerimle,
Margot

Sanem said...

Dunyadaki ikinci hayat, mumkun olsun istiyorum ben de kimi zaman... Mine'ye de selam, sesi cikmiyor, senden aliyoruz artik haberlerini.
S.
Not: Blog duzeni degismis, guzel olmus.

Punto said...

Ben size bir ipucu vereyim. İkinci hayat birincisinden daha güzel.

Timur said...

Noni,
İnanmak bile tek başına çok çok önemli bence .
Umarım harika bir ikinci hayat seni bekliyordur :)

Margot,
Hoşgeldin :)
Dileğin için teşekkür ederim .
Dostluklar benim için de çok önemli Margot .

Sanem,
Yeni blog düzenimi beğendiğine sevindim , aslında daha önce de benzer bir template kullanmıştım .
Mine'ye selamını da ilettim bu arada :)

Punto Amca ,
Hoşgeldin :)
Bu değerli ipucu her zaman aklımda kalacak , emin olabilirsin .

Anonymous said...

Önemli olan yaş veya tecrübeden öte sanırım doğru kişide ;anlayış, sevgi, saygı ve dürüstlük işte olması gereken en önemli şeyler bunlar.

:) mutlu bir geceymiş, pasta hangi meyvelerden oluşuyordu :P

Timur said...

Çilek ,
Dediğin gibi önemli olan doğru kişi ...
pastada çilek ve ananas vardı :)